Pages

2014'ün ardından.. 2015'ün başından..

Bir yıl daha geldi, geçti ve bitti. 2014 yılını geride bırakırken, 2015 yılına merhaba dedik. Yeni yılın ilk yazımı geride bıraktığımız yıldan notlar paylaşacağım.

Öncelikle hiçbir zaman yeni yıl heyecanına kapılmadım hatta umurumda bile olmadı. Takvim dışında bir şeylerin değişeceğini pek düşünmedim hala da düşünmüyorum. Geride bıraktığımız sene içinde her şeyin bir gün değişeceğine olan inancım, yeni yılda da sürecek.

2014 yılında; çok şey yaşadım, Bunların çoğu da olumsuz, kötü, başarısız olan şeylerdi ancak şimdi dönüp baktığım zaman bunları iyi ki yaşadım diyorum. Çünkü o yaşadığım şeyler, beni ben yapacak olan şeylerdi. O yüzden bu olanlardan dolayı pişman olmak yerine olup biten bunca şeyin bana bir şey katmasını düşünüyorum ve istiyorum.

Geride bıraktığımız yılda yalnızdım. Bu yalnızlık zorunluluk değil tercihti. Zaman zaman şikayet etsem de yalnız olmak bu yıl bana iyi hissettiren şeylerin başında geldi. Yalnızken daha güçlü hissettim,

Hayatıma pek çok güzel kadın girdi. Hepsi bende bir şeyleri değiştirebileceğini, beni değiştirebileceğini düşünürken hayatlarımdan çıkarken ne kadar boktan adam olduğumu hatırlattı. Bazılarıyla eş zamanlı bitişler yaşadım, kendilerinin olduğu gibi güzel ayrıldık. Hiçbirine bağlanamadım, hiçbiri de bana bağlanmadı. Bağlanmak üzere olan kadınlardan kaçtım, korktum ve kaçtım. Bazı kadınlar kendisini tanıma fırsatı bile sunmadı, bu kez onlar kaçtı. Kadınlara aşık olmak yerine kadınları arzuladım. Güzel kadınlar hayatıma girdi ve ne olursa olsun bana kattıkları için onlara teşekkür ettim.

Ayrıca hayatıma pek çok yeni insan da girdi. Onların hikayelerini dinledim, onlarla pek çok anı yaşadım. Bazılarına hayatımın kenarında ufak bir yer verirken, hayatımda var olan bazı insanları hayatımdan tamamen çıkardım. Bana bir şey katamayacağını düşündüğüm her insandan uzak durdum, hemen hemen her insandan kaçtım.

Çok insan beni kırarken, ben kırmamaya çalıştıkça ben de çok insanı kırıp döktüm. Çok insan hayatımdan çıkarken, yerine çok insan hayatıma girdi. Yalnız kaldım çok sıkıldım, hayatım çok kalabalık oldu yine çok sıkıldım. Hemen hemen her şeyden sıkıldım hem de çok sıkıldım. Her şeyden bu kadar çok sıkılırken, kendimi bir yere de ait hissedemedim. Olduğum yerde kalakaldım her zaman.

Bir çok işe girdim, bir çok işten çıktım. İş bile değildi sadece sevmediğim bir işi yapmak yerine en azından sevdiğim bir hobi olarak gördüğüm futbol sitelerinde editörlük yaptım. Ancak her zaman yapmak istediğim tek şey; bir şeyler yazmak ve sinema yapmak oldu.

İnsanlarla anlaşamadım veya insanlar benle anlaşamadı .Topluma uyum sağlayamayan, herkes gibi olamayan biri oldum. Herkes gibi herkes olamadım, kendim oldum, kendim olmaya çalıştım. Belki de bu yüzden anlaşılamadım.

Bu sene içinde bir kitap yazdım. 17 yaşında bir kitabım oldu. İnsanlık için küçük olsa da benim için önemli bir adımdı. Belki iyi bir kitap değildi ama çok da kötü bir kitap değildi. Dertlerimi olmasa bile kendimi dert edindiklerimi anlattım. Bundan sonra anlatacağım dertleri anlatmak için iyi bir ilk adım oldu.

Her gün bir kaç film izledim, bir yıl içinde sayamadığım kadar film izledim. Notlar aldım, karakterleri kendime benzettim, hikayelerden yeni hikayeler çıkardım. Okudum, çok fazla okudum. Kendimi geliştirmeye çalıştım, yaptığım her şeyin bana bir şey katmasını istedim. Okuyup, izlerken aynı zamanda bir şeyler yazmaya çalıştım. İyi yazamadığımı düşündüm ama yine de yazmaya devam ettim. Şu ana kadar hiç bir adım atamamış bile olsam kısa film ve uzun metraj filmler için çok şey yazdım.

Birbirinden güzel şarkılardan oluşan play listler hazırladım. Az bilinen çok güzel şarkıları keşfetmeye çalıştım. O şarkıları kendime benzettiğim için o şarkıları bir başka sevdim. Şarkılar beni başka hikayelere götürdü, kendi hikayelerimi yazarken, o şarkılar yeni hikayeleri de beraberinde getirdi. Düşündüm, düşünülmeyecek her şeyi düşündüm. Önemli, önemsiz her şeyi düşündüm. Düşünmemeyi düşünürken, onca şeyi düşündüğümü bile düşündüm. Düşünmeden edemedim. Hiçbir şey hissedemediğim anlar da oldu, hislerimin çok fazla olduğunu düşündüğüm anlar da fazlaydı.

Kendim oldum. Her zaman kendim olmaya çalıştım. Beni ben olduğum için seven, bana katlanabilen, benden değişmemi beklemeyen insanları hayatımın bir parçası yaptım.

Birbirinden güzel kadınlarla seviştim, birbirinden çok güzel kadınlar, çok güzel gülen kadınlar, güzel popolu kadınlar oldu. Hepsini dinledim, çoğuyla pek konuşmadım. Geceleri benimle yatmalarını ama sabah yanımda olmamalarını istedim. Birkaç yıl önce bir şeyler yaşadığım Melike'yi hatırladım, Melike'nin sevgilisini de tanıdım.

Ben de tüm dünyaya karşı gelmekle meşhurdum, yine karşı geldim. Kendimi süper kahraman gibi hissettim ama çoğu zaman kendimle baş başa kaldığım zaman beni de kurtaracak bir süper kahraman bekledim. İnsan olmak yetmedi ama süper kahraman da olamadım.

İnternetten çok insanla tanıştım, internetten çok küfür yedim. Fenomen hesabım gün geçtikçe büyüdü ve bunun yüzünden çok kızla tanıştım, bir başka boka da yaramadı.

..

Bu yıl hiçbir şey yapamadım. Bomboş oturdum, hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey yapamadan oturdum. Çok şeyin değişeceğine inanarak ama bir şeylerin değişmesi için hiçbir şey yapmayarak oturdum. Oturdum ve zamanın geçip gitmesini izledim. Hiçbir bok olamadan, yaralı bir parmağa işemeden, zamanın geçip gitmesine tanıklık ettim. Zaman geçip gitti ama değişen hiçbir şey olmadı.

2014 yılı; sadece geçip gitti. İyi bir sene değildi ama daha kötüsü de olabilirdi. O yüzden sadece geçip gitti.


2015 yılında; çok şeyin değiştiği, benim yine hayallerimin peşine düştüğüm ve bu kez hayallerimi gerçekleştireceğim bir yıl olmasını istiyorum. Bir çok şey yazmak, kısa filmlerimi yapmak ve becerebilirsem bir uzun metraj filmi yapmak istiyorum. Dert edindiğim şeyleri değil de derdim olan şeyleri anlatmak istiyorum. 2015 yılında 19. yaşıma gireceğimi düşünürsek; ne güzel şey olmak istiyorum, yaşım hep 19 olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder