Kafamdaki tüm düşünceler birlik olup, seninle ilgili bir şeyler yazmam konusunda ikna etti beni. Bildiğim tüm kelimeler ise seni anlatacak kadar anlamlı olmadığı gerekçesiyle grev yapma haklarını kullandılar. Aklıma ne yapmam gerektiğini sorduğum zaman ise kalbim tarafından ele geçirildiğini ve işlem yapamayacağını belirtti. Sana karşı verdiğim savaşı kaybettim ve tüm organlarım birlik olup bu mağlubiyeti kabul ettirdiler. Kalbim ağır yaralı ve sürekli kan kaybediyorum. Bu savaş beni çok yordu ama seni seviyorum. Savaştan çıkmış her insan gibi, dağılmış durumdayım. Kalbim ise savaşın yaşandığı şehir, aklımı o savaşta bırakıp geldim.
Sana bir şeyler söylemek istiyorum ana ne diyeceğimi de bilemiyorum. Demek istediğim her cümlenin hatta her kelimenin anlamlı olmasını istiyorum çünkü sana bunları söyleme fırsatı bulabilir miyim? Pek emin değilim. Sana söyleyebileceğim en anlamlı cümleyi düşündüm ve buldum. "Seni seviyorum" demek dışında hiçbir cümle anlamlı olmayacaktı.O cümleyi anlamlı kılan ise tamamen seni seviyor olmamın tüm lügattaki kelimelerden daha anlamlı olduğu gerçeği. Senin ağzından çıkan tek bir harf ise bildiğim tüm kelimelerden daha anlamlı.
Seni seviyorum, evet. Ama seni herkes sever, ki herkes seviyor zaten. Sana ulaşınca seni sevmek o kadar kolay ki ama bir de beni düşün; seni ulaşamadan sevdim! Sevmek güzel bir eylem ama seni tek taraflı sevmek ne büyük direniş. Sana rağmen seni sevmek, dünyaya baş kaldırmanın en büyüğü. Sevmek güzel bir eylem ama hiçbir şey ifade etmiyor en azından senin için. Çünkü seni sevmek zaten normal, seni sevmek sana bir şey vaat etmiyor ki! Sevmek tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Ancak benim vaat edebileceğim tek şey, seni sevmek. Seni böyle çok sevmek, onun dışında hiçbir şey değil..
Seni sevmenin verdiği hüzün ne kadar fazlaysa, senin beni seveceğini düşünmenin verdiği mutluluk bir o kadar fazla. Ortalıkta görünmeyen bir geminin geleceğine inanıyorum hala, bırak senin beni sevebileceğine olan umudum da olsun. Ne kadar da çok klişe yaptım, ne kadar çok tekrara düştüm. Tanrı'm ben onu çok seviyorum, mucizelere inanmak istiyorum, hayat mucizelerle doludur ve ben de onu yanımda görmek istiyorum. Olmayacak duaya amin demek, boktan hayatlarımıza devam edebilmenin en inançlı yolu.
Sana vaat edebileceğim hiçbir şeyin olmamasının taşıdığı hüzün ve acı kaldıramayacağım kadar büyük ama yine senin beni seveceğine olan dair umudum her şeyin üzerini örtüyor sanki. Bir gün gelecek ve senle ben birlikte olacağız. O gün gelene kadar ben bekleyeceğim ve öyle çok bekleyeceğim ki, hayat senle beni bir araya getirmediği her gün için utanacak. Seninle beni bir araya getirmeyen her yol, çıkmaz sokaktan ibarettir benim için.
Senin istediğin gibi biri miyim? Bilemiyorum. Uzun boylu değilim ve ben basketboldan anlamam. Ama sen nasıl biri olmamı istiyorsan, öyle biri olurum. En azından senin istediğin gibi biri olmaya hazırım, bunu deneyebilirim. Sen istersen, tüm dünyayı sunabilirim sana. Belki sunamam ama olsun en azından denerim. Hiç olmadı tüm dünyayı ayaklarının altına serebileceğime dair olan umudumu paylaşabilirim seninle. Ama ne olursa olsun, kendi dünyamı sana sunacağım hatta kendi dünyamı senden ibaret kılacağım, bundan emin olabilirsin.
Yalnız kalacaktım, yalnız olacaktım. İnsanlardan kaçacak, aynaya her baktığımda kendimin ne boktan biri olduğumu görecektim. Kalabalık arasından sessizce çekip gidecektim, onlara çarpmayacaktım bile. Yalnızlığım en büyük dostum olacak, duvarlar en büyük sırdaşım olup ben dört duvarla neden okey oynayamadığımı sorgulayacaktım. Kendimden kaçıp, başka birilerine yakalanacak, güzel kadınlarla sevişip, güzel kadınlara ne kadar güzel olduklarını hatırlatacaktım. Ancak bu her şey, başarısız bir plandan ibaret kaldı. Çünkü seni tanıdım ve sen girdin hayatıma. Sen girdikten sonra her şey değişti benim için. Ne yapacağımı bilemedim, sana olan duygularım için kendimle savaştım ve dediğim gibi o savaşı kaybettim. Sana o kadar çok güzel şeyler yazmak istedim ki onu da mahvettim, bok gibi şeyler yazıp kafa açtım. Benim canım çok sıkıldı, kuş vuralım mı?
Sahiden sen nereden çıktın karşıma? Nerden çıktın? Seni sevmediğin şeyleri sevmen için zorlayacak değilim ama bir daha düşün; sevemez misin beni? Tamam sustum, seni seviyorum ve nereden çıktın bilmiyorum ama biraz daha kalsana..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder