Pages

Bazen Olmaz

Bazen, olmaz.

Bir şeyin olmasını istersin hem de çok istersin ama olmaz. Bazen çok istediğin için olmaz, bazen sadece istediğin ve uğruna bir şeyler yapmadığın için olmaz. Sen olması için yapman gereken her şeyi yaparsın hatta yapman gerekenden daha fazlasını yaparsın ama yine de olmaz. Çünkü bazen olmayacağı için olmaz.

Bazen, olmaz.

Birini görürsün, olmayacağını bilirsin ama yine de olmasını istersin. Olmayacağını bilirsin çünkü sen ve o çok farklısınızdır. Buna rağmen olmasını istersin, olacağına dair hayaller kurarsın. İnsansındır neticede, olmayacağını bildiğin halde olduğunu düşünmek istersin çünkü bu sana mutluluk verir. Kurduğun hayaller gerçekleşmedikçe bir müddet sonra hüzün olup çarpar yüzüne, öyle bir hüzündür ki bu, öyle bir çarpar ki insanın yüzüne, tüm organlar hasar almıştır, kalp eskisi gibi atmaz, akıl eskisi gibi düşünmez artık. Ve bazen insanın olmayacağını anlaması için gerekli olan da budur. Ve bazen öyle olmaz ki, insan her geçen gün kendi hayallerine toprak atar.

Bazen, olmaz.

Sen "acaba, olur mu?" diye sormadan edemezsin kendine ve her acaba sorusunun cevabı "olmadı" olur. Bu cevaba inanmak istemeyip, bir kaç kez sağlamasını yaparsın ama ne kadar sağlamasını yaparsan yap sonuç hep aynıdır. Olmaz. Bazen öyle olmaz ki, olmaması sorduğun tüm soruları, söylenen tüm cevapları önemsiz kılar.

Bazen, olmaz.

Bir türlü gelmez o beklediğin gemi. O kadar uzun süredir gelmemiştir ki, sen o kadar uzun süreden beri beklemişsindir ki, hiç ilerlemeyen bir sıranın son sırasındaymış gibi hissedersin kendini. Denize aşık olanlar için, gemiler bahaneden ibaret değildir neticede ama öyle bir gelmemiştir ki gemi, senin için deniz mezar taşından başka bir şey değildir. Bazen, olmaz ama sen olacağına inanmak istersin. Öyle bir olmaz ama sen de öyle olacağına öyle bir inanırsın ki, deniz kıyısında gelmeyeceğini bildiğin gemiye el sallayıp durursun.

Bazen, olmaz.

Olmayacağını bildiğin duaya amin dersin bazen. Çünkü olması demek, mucizenin gerçekleşmesi demektir, sihirli bir güçtür, ilahi bir mucizedir. Ancak abdestin olmasına rağmen o duan gerçekleşmez, hayırlı olanın böyle olduğunu düşünürsün. Öyle bir olmaz ki, hayırlısı olanın bu olduğunu düşünmekten başka bir seçeneğin kalmaz.

Bazen, olmaz.

Olacak gibi olsa da olmaz. Sen gol diye sanıp ayağa kalkarsın ancak hakem ofsayt bayrağını yavaş yavaş havaya doğru kaldırmıştır. Olacak sandığın halde öyle bir olmamıştır ki, olacağına inandığın için, umutlandığın için kendini kızarsın. Öyle bir olmamıştır ki, kursağında kalan heves nefes almanı zorlaştırmaya başlar. Sanki tüm hevesler, kursağında kalmak için var olmuş.

Bazen, olmaz.

Sen olması için her şeyi yapmışsındır ama olmamıştır. Sen olması için her şeyi yaptıktan sonra olmaması pek de önemli değildir zaten. Ancak öyle olmamıştır ki, kendini yapması gereken hamleleri yapan ancak takımı iyi oynamasına rağmen maçı kazanamayan takım gibi hissedersin. Top bizi sevmedi diyen teknik direktör gibi, "sevmedi" der ve her şeyi yapmana rağmen olmamış olmasına rağmen yapacak bir şey olmadığını anlarsın.

Bazen, olmaz.

Belki de olmamasının, olmasından daha iyi olduğuna inanmak istersin. Olmaması belki olmasından daha iyidir ama onu bilemezsin. Öyle bir olmamıştır ki; onun olmaması, belki daha iyi olmasına yol açacaktır. Tıpkı Milan Baros'un şutunda topun direkten dönmesi ve orada kazanılmayan maçın Kadıköy'de şampiyonluk getirmesi gibi. Bazen olmaz; Milan Baros'un direkten dönen topu gibi. Ama sen o direğin şampiyonluk getireceğine inanmak istesen de 6-0 mağlubiyeti getirebilir, bilemezsin.

Bazen, olmaz.

Bazen olmamasının nedeni, etkeni yoktur. Sadece, olmaz. Olmayacağı için olmaz.


Aslında çoğu zaman olmaz ama insan bazen olacağına inanmaya devam eder. Çünkü insanın nefes almasını sağlayan, bu dünyaya katlanmasının nedeni, olmayacağını bildiği şeylerin bir gün olacağına dair taşıdığı umuttur. Olmayacağını bildiğin halde olma ihtimali bu kadar güzelken; olacağı günü beklemek elbette ki kötü değildir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder