1-
Bugünlerde hiçbir şey yapmak istemiyorum. Bomboş gezmek istiyorum. Benim anlamlı bir şeyler söylememi bekleyen herkese anlamsız cümleler kurmak istiyorum. Sonunda ne olacağını umursamadan canımın istediği ilk şeyi yapmak istiyorum. Düşünmemek istiyorum, hatırlamamak istiyorum. Sonra aklıma geliyor işte, hatırlıyorum. Ben İrem'i seviyorum, İrem beni sevmiyor. Ben İrem'i seviyorum ama İrem'in sevgilisi var. Ben İrem'i seviyorum ama İrem'in sevgilisi duymasın bana çok kızar. Söyledim ya ben unutmak istiyorum, o kadar..
2-
Ben sana orospu demedim ki orospu gibi davranıyorsun dedim. Orospu gibi davranmak ayrı, orospu olmak ayrı. Benim sana orospu demem seni orospu kılmaz ki, benim gözümde seni orospu kılabilir ama seni orospu kılmaz. Hem orospu değilsen, neden orospu gibi davranıyorsun? Ay neyse bana ne ayol.
3-
Canım sıkıldı, eski fotoğraflara baktım. Ne kadar da değiştiğimi fark ettim, arkadaşlarım değişmediğimi söylüyor ama çok değişmişim. Arkadaşlarım da çok değişmiş. Bizim evin önünde bir fotoğraf çektirmişiz ama bizim evin önü de değişmiş. Top oynadığımız yerde fotoğraf çekilmişiz, orası artık bir sitenin otoparkı, orası da değişmiş. Zaman geçiyor ve her şey değişiyor. Eski fotoğraflara bakınca anladım, dost diye bildiklerim aslında dost değilmiş..
4-
Bizim mahallenin en yüksek binasının çatısına çıktım ve "biriniz de beni sevsin lan" diye bağırdım. Kimse duymadı. Bir kedi olsaydım veya onlar gibi 9 canım olsaydı oradan atlardım. Tıpkı bir kedi gibi atladıktan sonra dört ayağımın üzerine düşeceğimi bilseydim yine atlardım. Ama ben sadece bir insandım ve atlayamadım. Ben o çatıdan aşağıya korka korka baktım, korktum ama atlayamadım. Ben oradan atlayamadım ve beni de kimse sevmedi ama olsun.
5-
Sokağını düşün. Sonra caddeni. Daha sonra mahallene şöyle bir bak. Yaşadığın şehri düşün. Daha sonra ülken aklına gelsin. Daha sonra da Dünya'yı düşün. Dünya'dan sonra uzayı düşün, uzayın ardından da evreni.. Sonra bir de beni düşün.. O bümbüyük evrenin, en küçük ve en yalnız varlığını..
6-
Dışarıda ne kadar çok güzel kadınlar var. Çok güzel kadınlar, çok güzel gülen kadınlar, çok güzel götlü kadınlar, çok güzel giyinen kadınlar, çok güzel fiziğe sahip kadınlar, çok güzel gözleri olan kadınlar, çok güzel bakan kadınlar.. Bir de ben ve benim gibi adamlar var. O tüm güzel kadınların yanından sessizce çekip giden..
7-
Kendime hem iyi hem kötü haberim var. İyi haber; İrem sevgilisinden ayrıldı. Kötü haber; İrem sevgilisinden ayrıldığına göre artık beni neden sevmediğine dair kendimi kandırabileceğim bir nedenim artık yok..
8-
İşten kovuldum. Kovulduktan sonra kitaplar okudum, kahve içtim, filmler izledim ve şarkılar dinledim. Yine kötü bir kısa film çektim ve bundan sonra kısa film yapmaktan vazgeçtim. Yaşamaya karar verdim. Hayallerinden ve istediği hayattan vazgeçip sadece bir sonraki boktan günü görmek için gerekli olan şeyleri yapmaya..
9-
Etrafımdaki herkesin birden fazla yüzü olduğunu düşünüyorum. Sonra kendimi düşünüyorum. Bir ben varım, odamın kapısını kapattığı zaman ortaya çıkı baş başa kaldığım kendim. Onun duvarları var ve ona hayatımdaki ender kişiler ulaşabiliyor, diğerleri o duvardan sekip geri dönüyor. Bir de bir başka ben var, onu hatırlıyorum. Arkadaşlarımın, insanların yanındaki kendimi düşünüyorum. Ne kadar da uzağız birbirimize, "hangisi benim?" diye soruyorum ama cevap veremiyorum. Bir maske takmışım gibi geliyor. Sonra düşünüyorum.. En azından benim iki yüzüm var diyerek rahatlıyorum, ne yapayım..
10-
- Alo, o gemi ile mi görüşüyorum acaba? Bak, ben seni bekliyorsam geleceğin için değil. Gelmeni düşünmenin beni hayatta tutan şey olmasından. Heh olur da gelmeyeceksen en azından söyleme, en azından o geminin geleceğine dair olan umudum hep benimle kalsın. Hem elimde umuttan başka neyim var ki? Kaldı ki bana sorarsan o gemi gelecek.. Liman varsa, geminin gelme ihtimali hep vardır, bunu da unutma.. Hadi öptüm, çok da geç kalma sakın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder