madde 1 - Güzel Kızlar / Yetenekli Futbolcular
Güzel kızlar, yeteneği olup zekası olmayan futbolcular gibidir. Zekası olmayan futbolcu ne kadar yetenekli olursa olsun pas tercihleri kötüdür, şut çekilecek yerde pas verip, pas verilecek yerde şut çekerler. Güzel kızlarda böyledir. Ne kadar güzel olursa olsun, nerede sevilmeyecek adam var, onları severler. Kendilerini çok seven adamlar yerine kendilerini sevmeyen adamları severler, asla kendilerini hak etmeyecek adamları. Güzel kızlar, futbol zekası olmayan futbolcular gibidir, tercihleri kötü.
madde 2 – Popülerlik
Tanıdığım tüm arkadaşlarım belki de farkında olmadan birbirlerinin aynısı olmaya başladılar. Tüm kız arkadaşlarım aslında bir Nutella sever, kaslı herifleri görünce içi giden kızlar oldu. Erkek arkadaşlarım ise MC Donalds – Burger King dışında bir şey yemeyen, hatunlar konusunda uzman birileri oldu. Ben hala akan burnumu kazağım ile silerken arkadaşlarımın böyle herifler olması beni şaşırtıyor, neyse vardır bir bildikleri.
Günümüzde aşklar arkadaşlarım için artık bir Blackberry tadında iken benim için aşk günümüzde bile 3310′dur. Her 5 kişiden, 4′nün kullandığı Blackberry popüler kültürünün bir parçasıdır. Ve bazı kızlar, popüler olanı ister. Ama biz biliriz ki popülarite denen illet orospu çocukluğundan başka bir şey değildir.
madde 3 – Winchester Kardeşler
Supernatural dizisi ilk sezondan itibaren 3-4 kez defa izlemeye başlayıp, tüm sezonları bitirdim. O kadar tecrübe edindim ki, bir ruh,iblis,yaratık,doğa üstü varlık gelse ne yapacağımı biliyorum. Ancak çok sıkıldım artık. Diziden değil kesinlikle, Winchester kardeşlerin sürekli kurtardığı insanlar, dizideki kurtardığı insanları kast etmiyorum, kastettiğim insanlara bende dahilim.
Winchester kardeşleri arayacağım ve diyeceğim ki; “Öldürmeyin artık. Bırakın doğa üstü varlıklar tüketsin insan soyunu, tek ümidim onlar.”
madde 4 – Bir Minibüs Hikayesi
Ünalan’dan Göztepe’ye gitmek için arkadaşımla minibüse bindik. Hem uzatılan paraları vermemek hemde yorgun olduğum için kalkmak istemediğimden dolayı en arkanın daha dipte olan koltuğuna oturdum, tabi cam kenarındaydım. Bir yatmadan önce hayal kurmayı, düşünmeyi seviyordum birde yolculuklarda camdan bakarak düşünmeyi, hayal kurmayı.
Bizim bindiğimiz duraktan bir iki durak sonra da eski sevgilim minibüse binmişti. En son gördüğümden daha güzelleşmiş ve daha farklı giyinen biri olmuş, baya şaşırdım. Fakat ilgilenmedim, camdan dışarı izleyerek düşünmeye devam ettim, düşünürken çok iyi bir senarist olabileceğimi de düşündüm. Göztepe köprüsüne yaklaşırken, inmek için doğrulan arkadaşımın bacağından tuttum, “dur” dedim, “şimdi inme.”
Eski sevgilim bunu duydu mu bilmiyorum ama gülümsediğini gördüm. Arkadaşımla o durağın hemen bir durak sonrasında Çeşme’de indik. Tabi eski sevgilimde orada indi. Büyük bir tesadüf oldu benim için, eski sevgilim inerken güldü. O benim onun için orada indiğimi düşündü ama ben minibüste çalan Sıla’nın şarkısını az daha dinlemek için bir durak sonra inmiştim. Belki inmemiz gereken yerde inmediğimiz için, daha fazla da yürüdük ama en azından Sıla’nın şarkısını yarıda kesmedik, yarıda kesemezdim.
madde 5 – Golcü Enes
Lise arkadaşım Enes’i gördüm gelirken yanında yine bir kız vardı, hiç şaşırmadım. Enes’in yaşı benden 1 yaş büyüktü, onu ilk tanıdığımda sessiz sakin biriydi. Yaşıtlarımın hiç biri onu tanımıyor iken, sadece benim futbola olan merakından dolayı tanıdığım Enes şimdi tüm yaşıtlarımın tanıdığı biri oldu. Ama sadece bizim jenerasyonun tanıdığı biri oldu.
Kendi yaşıtlarının bir üst sınıftan bazı çocuklara ilgi göstermesi, o çocuklara antipati duymanıza yol açabilir. Bunun nedeni de kızların o çocukları sevmesi değildir. O çocukların sevilmeye değmeyecek boktan biri olduğunuzu düşünmeniz olur kimi zaman. Ben ise Enes’e daha önceden tanıdığım için mi bilmiyorum ama hiç bir zaman antipati duymadım. Çıktığı kızlar için üzüldüğüm, o kız bana baksaydı daha farklı olurdu diye düşündüklerim oldu tabi ama Enes benim için gerçek bir dost olabilirdi.
Enes aynı zamanda iyi de futbol oynardı. Bende iyi oynardım ama hastalığımın ardından futbolculuğumda aşk hayatım gibi olmaya başladı, boktan. Enes’in kendisine de söylediğim bir şey varsa, çok iyi ticaret kafası olmasıdır. Bunun nedeni ise kendini çok iyi pazarlayabilmesidir. Bu pazarlamak farklı bir türden pazarlamak yani daha çok kızlara kendini iyi sunabilme, gösterebilme yada reklam yapabilme.. Günümüzde ise herkes gibi olup, kendini olduğundan farklı göstermekten ibaretti ve Enes bunu yapabilmişti, bir çok kişinin yapmaya çalıştığı ancak yapamadığı şeyi yapmıştı. Ben ise kendimi sevdirmeye hiç çalışmadım, onların doğru bildikleri yerine kendi doğru bildiklerimi yaptım. Beni sevmeyenleri göze alırsak, bazı şeyleri ne kadar doğru yaptığımı görebiliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder